Türkiye Nükleer Tıp Derneğinin (TNTD) düzenlediği 36. Ulusal Nükleer Tıp Kongresi, bu yıl Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) gerçekleştirildi.
Girne kentindeki bir otelde düzenlenen kongrede, 3 kurs, 37 oturum, 8 sempozyum ve 9 çalışma grubu toplantısı yer alırken, 4’ü yurt dışından olmak üzere 70 konuşmacı ve oturum başkanı bilimsel programda görev üstlendi.
Çoğu bilim insanı ve doktor olmak üzere 500’ün üzerinde katılımcı 36. Ulusal Nükleer Tıp Kongresi’ni takip etti.
Bu yıl “Tanıdan Tedaviye Giden Yol : Nükleer Teranostik” temasıyla düzenlenen kongrede, dünya çapındaki nükleer tıp uygulamalarına paralel olarak Türkiye’de tüm güncel nükleer teranostik uygulamalara ağırlık veren bilimsel program masaya yatırıldı.
Kongre hakkında gazetecilere bilgi veren TNTD Yönetim Kurulu ve Kongre Başkanı Prof. Dr. M. Fani Bozkurt, Türkiye’de nükleer tıbbın, 1973’te birçok ülkeden daha erken bir zamanda bağımsız tıpta uzmanlık dalı olarak kabul edildiğine dikkati çekti.
Türkiye’nin nükleer tıp alanında her geçen yıl gelişme gösterdiğini belirten Bozkurt, “Nükleer tıbbın özellikle tedaviye yönelik sağladığı hızlı gelişmeler, tıpta uzmanlık sınavı tercihlerinde genç hekimlerin uzmanlık branşı olarak nükleer tıp branşına yönelmelerine katkı sağlamıştır.” dedi.
Tedavilerle ilgili açıklamalarda bulunan Bozkurt, radyolojik tedavilerde hastanın vücudundaki radyasyon düzeyinin başka insanları etkileme ihtimali bulunduğunda hastanın özel nükleer tedavi odalarında tutulduğunu, hastaların taburcu edilmeden önce deradyasyon seviyelerinin ölçüldüğünü kaydetti.